top of page

Kadının Kadına Ettiği..

Kadın olmak, baş edilmesi oldukça zor bir durum. Yaftalanırsınız, şuçlanırsınız, aşağılanırsınız, itilir kakılırsınız, dövülürsünüz hatta yetmez öldürülürsünüz, bu da yetmez öldükten sonra bile olur olmaz konuşulursunuz. Zordur kadın olmak, çok zor.  Ve en kötüsü de bütün bu yazdıklarımın çoğunu etrafınızdaki kadınların yaptığını bilmek..


    Aslında yazacağım konu bambaşka, ama işin özü kadınların kadınlara verdiği psikolojik zararın, erkeklerin verdiği tahribattan bazen çok daha büyük olmasıyla  alakalı. Şimdi size başıma gelen birkaç hadiseyi anlatmak istiyorum.


    Bir keresinde çektiğim doğumlardan birinde annemiz suyu gelerek hastaneye yatmış, çook ama çok ama çoooookk uzun sürelerce bütün riskleri göze alarak normal doğum için zorlamıştı. Artık son hamle  için doğumhaneye alındığında doktorun " bu bebek bir gün daha beklese bile normal doğamaz" teşhisiyle tam açıklıkta olmasına rağmen ameliyathaneye inerek sezaryenle doğum yapmıştı.


    Başka bir doğumda annemiz bir önceki hikayedeki  kadar uzun süre beklemese de artık ıkındırılmak üzere doğumhaneye alındığında yine tam açıklık olmasına rağmen sezaryenle doğum yapmak zorunda kalmıştı. Bu sefer sorun bebeğin yüzünün yukarı bakıyor olmasıydı.


   Yine başka bir anne, suyu gelmesi sebebiyle  geceden hastaneye yatıp sabaha kadar küçük bir açıklıkla beklemiş, sabah suni sancı verilmesine rağmen akşama kadar hatırı sayılır bir açılma olmayınca sezaryenle doğum yapmak zorunda kalmıştı.


   Peki bütün bu annelerin ortak özelliği neydi biliyor musunuz? Kararı duyduklarında hüngür hüngür ağlamaları.. Ama öyle böyle bir ağlamadan bahsetmiyorum. Hele bir tanesi "başaramadım" diye diye ağlamıştı.. "Başaramadım"!  Kime göre, neye göre?  


   Sanırım toplumda genel bir yargı var; sezaryen doğumu doğumdan saymamak gibi.. Daha da ileri gidip normal doğum yapmadıysanız "anne"den bile saymayacaklar neredeyse sizi.  Bakış açıları tam olarak bu: sezaryen doğum yapanlar "yarı anne" onların gözünde. 


   Peki bunları düşünenler kim mi?  Yine kadınlar. Sanmayın ki günümüzde orta yaşlı olan yeni anneanne ve babaannelerden bahsediyorum. Hayır tam tersine normal doğumla bebeğini kucağına almış taze annelerin bazılarından çıkıyor  bu fikirler.


  Daha hastanede sizi ziyarete geldiklerinde soruyorlar ağız burun bükerek; "hımm sezaryen mi oldun?" Normal olsaydın çok iyiydi, ben normal doğurdum, şöyle iyi hissettim , böyle güzel geçti, hemen ayağa kalktım, fazlalıklardan anında kurtuldum, müthiş sütüm vardı, 3 metre ileri fışkırırdı, bak şimdi nasıl da eski halime döndüm.


    Eee.. Eee yani? Bunları anlatmaya mı geldiniz? Orada yatan kadın çok mu mutlu ameliyat olmaktan? Ağrı çekmek çok mu hoşuna gidiyor? Fizyolojiniz buna el verdi, herşey de yolunda gitti ve normal doğurdunuz ama  karşınızdaki yeni doğum yapmış lohusa bir kadına bunu yapmaya hakkınız yok. Kaldı ki sizin için de işler yolunda gitmeyebilirdi veya ikinci çocuğunuzda aynısı sizin başınıza da gelebilir.


       "Çatır çatır" doğurdum diye anlatıyorlar bazen, O da ne demekse.. Sanki sezaryen anneleri patır kütür doğuruyor. Nasıl bir baskı oluşturduklarının farkında bile değiller. Normalden sezaryende dönen doğumlarda "çok şükür ki gerekli donanıma sahip bir hastanede emin ellerdeyim, bebeğim sağlıkla doğacak " diye düşünmesi gereken anneleri "başaramadım" diye ağlatacak kadar büyük bir baskı bu.


        Bir de anne sütü mevzusu var ki kendimden biliyorum başlı başına bir travma. Sütün var mı? yok mu? az mı? çok mu? yağlı mı? yağsız mı? onu ye,  şunu yeme, bundan iç..


     Zaten lohusasın bir de hiç tanımadığın insanların bile derdi senin sütün olunca sinirileri laçka oluyor insanın. Hiç unutmuyorum benim yeni doğum yaptığım zamanlarda bir reklam ya da kamu spotunda bir anne diğerine "peki ya ane sütü? " diye manidar manidar sorardı . O kadını her gördüğümde ağzına kürekle vurasım gelirdi. Çünkü iki buçuk ay her yolu deneyip çocuklarıma doğru dürüst anne sütü verememiştim ve konuyla ilgili duyduğum herşey beni fazlasıyla geriyordu. O nedenle fışkıran süt ve normal doğum  hikayelerinizi süt konusunda sıkıntı yaşayan sezaryen olmuş lohusa annelere anlatmamayı tercih edin çok rica ediyorum.


      Son olarak kadınlara diyeceğim o ki ; doğum şekli ve anne sütü konusunda düşün birbirinizin yakasından artık. Sizin birbirinize ettiğinizi insanın düşmanı yapmıyor.











Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
bottom of page