top of page

Neden varız?


Louis Daguerre

Başlık yanlış anlaşılmasın, hayatı ve anlamını sorgulamak gibi bir niyetim yok :) Kendi mesleğim adına birkaç kelam biriktirdim içimde, yazıya dökmek istedim.

Bundan birkaç yıl önce "Fotoğraf Tarihi " dersinde 1838 yılında Paris'te çekilmiş "içinde insan olan" yukarıdaki bu ilk fotoğrafı gördüğümde çok değişik hislere kapılmıştım; fotoğrafta ayakkabıcı bir çocuk karşısında duran adamın ayakkabılarını boyuyordu. Bu fotoğrafın, negatifine yansıyıp pozlanması için geçen süre yaklaşık 10 dakika ve bu insanların sabit olarak yerlerinde durması onların da tesadüfen bu karede yer almalarını sağlamış. Kadrajın içinde çok çok küçük bir yer kaplamalarına rağmen yıllar sonra tarih sayfalarında yerlerini almışlar. Ben ise gördüğümde şunu düşünmüştüm; bu adam ve bu çocuk tarihte böyle bir öneme sahip olduklarını bilemeden yitip gittiler belki de, ne acı!

Günümüzde ise fotoğraf dediğimiz şey parmağımızın ucunda, herkesin ulaşabileceği ve başkalarıyla paylaşabileceği imkanlarda üstelik.. Kişisel cep telefonu kullanıcıları dışında profesyonel anlamda da oldukça ilerleyen bir meslek dalının ham maddesi, tek bir alanda da değil üstelik, çeşitli dallara ayrılmış olarak karşımızda artık fotoğraf.

Öyleyse ben biraz kendi dalımdan bahsedeyim size. Doğum fotoğrafçılığı mesleğinin Türkiye'deki serüveni 10-15 yıl öncesine dayanıyor. Kim bilir kaç bebeğin doğum fotoğrafı çekilmiştir bir düşünsenize.. Ve bu işi yapan bizler nelere nelere şahit olduk..

Aileleri birbiriyle kavgalı çiftlerin bebekleri doğduğunda yaşanan sevinçle küslüklerin son buluşuna,.. kim bilir kaçıncı kez denenen aşılama, tüp bebek uygulamaları sonucu ulaşılan bebeklerin ailelerinin gözyaşlarına boğuluşuna,.. upuzuuun bekleyişler sonrası normal olarak beklenirken son anda sezaryene dönen doğumların gerilimine.. her iki ailenin de ilk torunu olan bebeklerin coşkuyla karşılanışlarına.. hastane odasında gelin/ kayınvalide/ görümce kavgalarına.. ve en zoru da bebek kayıplarına..

Bu kadar ilginç anı sizlerle birlikte yaşayınca ben ve meslektaşlarım her birinizin ailesinden biri gibi oldu hastanelerde, evlerinizde.. Biz de bu hissiyattan mutlu olduk açıkçası.

Fakat bazı ailelere, özellikle de babalara gereksiz bir harcama gibi gelebiliyor doğumda fotoğraf çektirmek. Olumsuz bakış açıları genelde şu şekilde;

" Ne var yahu, kuzenim de çeker "

" Biz çekeriz ya, bizde de profesyonel makina var "

" Bu işi çok gereksiz buluyorum "

" Bence şu an bu gereksiz harcamaya hiç girmeyelim "

Son madde işin sizin bütçenizi ilgilendiren kısmı, hiç bir lafım olamaz. Ama diğer maddeler hakkında sayfalarca yazı yazabilirim.

O, nasıl olsa çeker dediğiniz kuzeniniz daha önce doğum deneyimi yoksa maalesef elinize yarı flu yarı karanlık fotoğraflar veriyor genelde .

Tamam sizde de profesyonel makina var ama fotoğrafı tek başına makina çekmiyor ki, değişik ışık şartlarında makinanızın ayarlarını yapmazsanız kuzeninizin çektiği fotoğraflardan hiçbir farkı olmuyor.

Son derece gereksiz buluyorsunuz ama bir düşünün; anne babanızın sizi ilk gördüğündeki yüz ifadesini,yaşadıklarını merak etmiyor musunuz? Hangimiz çocukluğundaki fotoğraflarına bakarken gülümsemiyor, fotoğraflarını başkalarına sebepsiz bir gururla göstermiyor?

Farzedelim bütün bu engelleri aştık; bu kez de fotoğraflar net ama karanlık.

Photoshop bilmiyorsanız onları aydınlık hale getiremeyeceksiniz. Hadi bunu da çözdünüz e bu sefer de albümleştirme kısmında takılacaksınız. Jpeg formatında çekip baskısını almadığınız o fotoğraflar her açılış kapanışında veri kaybedip bir süre sonra açılamaz hale gelecek belki de.

Doğumda ya da sonrasında fotoğraf çektirmek elbette bir zorunluluk değil, hatta lüks bile sayılabilir . Gerekli bütçenizi varsa bu işi bizlere bırakıp sadece anı yaşarsanız emin olun ileride o fotoğraflara baktığınızda daha mutlu olacaksınız. Fotoğrafçınızı seçerken de fotoğraf kalitesine ve sunumuna bakmanızı öneririm, fiyatlar kararınızı etkileyen son seçeneklerden biri olsun.


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
bottom of page